Örneğin, izlemiş olduğunuz, ‘’Heat’’ filmindeki meşhur zırhlı araç soygunu sahnesini ele alalım. Hoywood filmlerinde onlarca zırhlı araç soygunu sahnesi görürsünüz. Peki bu gerçekten olmakta mıdır. Cevap, evet. Bu kadar fazla olmasa da Amerika’da organize gerçekleştirilen zırhlı araç soygunları olağandır. Hatta Latin Amerika ülkelerinde daha da yoğundur ve ölümlü soygunlar yaşanır.

Peki bizim ülkemizde de durum böylem midir. Cevap bu sefer hayır. Ülkemiz istatistiklerine baktığımızda sadece bir kez doğrudan zırhlı araca silahlı saldırı ile soygun gerçekleştirilmiştir.

Bizdeki istatistik çok daha farklı. Bizdeki zırhlı araç soygunlarının ezici çoğunluğu aracın güvenlik görevlisi ya da şoförü tarafından gerçekleştirilmiş. Yani dış tehdit değil, iç tehdit söz konusu.

Buradan da hangi sonuç ortaya çıkıyor. Risk analizimizi Amerika istatistiklerine göre yaparsak, çuvallarız. Her ülkede, o ülkenin istatistiklerine göre risk analizi yapılır ve ona göre önlemler belirlenir. Yani, bizim için zırhlı araçlarımızı en yüksek zırh derecesine getirmek değil, güvenilir personel bulmak daha önemlidir.

Nitekim Amerika’daki zırhlı araçların zırh derecesi bizden iki kat daha fazladır.

Aşağıda da farkı görüyoruz zaten.