Haklı Savunma (Meşru/Yasal Müdafaa)
Gerek yürürlükteki TCK ve gerekse 01.04.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı yeni TCK de, saldırıya ilişkin tanım ve koşulların aynı olduğu anlaşılmaktadır. Ancak, TCK 49. maddedeki düzenlemede mala karşı haksız saldırı halinde meşru müdafaadan istifade edilememektedir. 5237 sayılı yeni TCK 25/1. Md. de ise, saldırının “bir hakka yönelmiş” olması yeterli görüldüğünden, mala yönelik saldırılarda da haklı savunma koşullarının gerçekleştiğini söylemek mümkün olacaktır. Bu bağlamda Meşru Müdafaanın koşullarını şöylece açıklamak mümkündür:
• Saldırının haksız olması ve o anda devam ediyor olması gerekmektedir.
Mala kasıt durumunda mümkün olduğunca silaha başvurmamak ve olayın büyümesini engellemeya çalışmak gerekir. Özellikle kişi koruma işinde genel amaç korunan kişinin canının müdafası olması nedeni ile, söz konusu kişi ya da başkalarının canına kast olmaması varsa dahi artık sürmüyor olması durumlarında silaha başvurulmamalıdır.
• Saldırı ile savunma aynı anda gerçekleşmelidir. Saldırı bittikten sonra yapılan hareketler, meşru müdafaa kapsamında değerlendirilemez..
Buradan anlaşılması gereken tehdit sona erdikten itibaren, herhangi bir zarar görülüp görülmemiş olduğu gözetilmeden saldırıya son verilmesidir. karşı saldırı bitti ise zaten artık savunma söz konusu değildir. İntikam duygusu ya da farklı dürtüsel nedenler sebebi ile saldırganların peşine gidilmemeli veya ele geçirilmişlerse darp'a başvurulmamalıdır. yukarıda da belirtilen maddeden hareketle, tehdidin sürmüyor ve tehditkarın uzaklaşıyor olması durumunda arkadan ateşli silah kullanmak gereksiz olduğu kadar cezaya tabi olabilir. Ateşli silah kullanımının meskun mahalde ve başkalarının canını kaza ile de olsa tehdit edebilecek durumda olması koşulunda cezai müeyyide daha da artacaktır.
Saldırıya uğranması, savunan kişiye sonsuz bir müdahale ve müdahaleye devam yetkisi vermez ve bu yetkinin aşılması cezai uygulama gerektirir.
Söz gelimi ateşli silah kullanarak etkisiz hale getirdiğiniz kişinin vücudundan tek veya iki mermi çekirdeği çıkması ile 7-8 mermi çekirdeği çıkması arasında çok fark vardır.
• Savunmanın Zorunlu olması, haklı savunmanın koşullarındandır. Yani, saldırının başka bir şekilde def edilmesi olası ise savunma zorunluluğu yok ise, haklı savunmadan istifade edilemez.
Ceza hukukunun uygulamada en tartışma yaratan konularından biri savunma ile saldırı arasında orantılılık ilkesine uyulup uyulmadığı hususudur. Saldırı ile savunma orantılı olmadığı takdirde meşru müdafaa hükümleri uygulanmaz. Savunmada aşırıya kaçılması halinde fail ya haksız tahrik hükümlerinden ya da meşru savunmada sınırın aşılması hükümlerinden yararlanabilir. Örneğin, kendisine yumruk atan birini silahla vurup öldüren kişi meşru müdafaa şartları gerçekleşmediği için yalnızca haksız tahrik indiriminden yararlanabilir.
• Savunma hareketinin saldırıyı yapana yönelmesi gereklidir
(Örneğin, silahlı birinden kurtulmak ya da onu uzaklaştırmak için o kişiye değil de arkadaşına veya yakınına yönelik savunma hareketinde bulunulması haklı savunma kapsamında değerlendirilemez.)
3. DERS 5. SAYFA
MEVZUAT